DEVAM: 83. NEBİ S.A.V.'IN HASTALANMASI VE VEFATI
حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
حماد، عن
ثابت، عن أنس
قال: لما ثقل
النبي صلى
الله عليه
وسلم جعل
يتغشاه،
فقالت فاطمة
عليها السلام:
واكرب أباه،
فقال لها: (ليس
على أبيك كرب
بعد اليوم).
فلما مات
قالت: يا
أبتاه، أجاب
ربا دعاه، يا
أبتاه، من جنة
الفردوس
مأواه، يا
أبتاه، إلى
جبريل ننعاه.
فلما دفن قالت
فاطمة عليها
السلام: يا
أنس، أطابت
أنفسكم أن
تحثوا على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
التراب.
[-4462-] Enes dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hastalığı
ağırlaşınca sık sık bayılmaya başladı. Fatıma aleyhesselam: Vay babamın
ızdırabına, dedi.
Allah Resulü ona: Bugünden sonra baban için bir ızdırap
kalmayacaktır, diye buyurdu. Allah Resulü vefat edince: Vay babacığım!
Kendisini çağıran Rabbinin davetine icabet etti. Vay babacığım! Firdevs
cennetinde barınağı vardır. Vay babacığım! Ölüm haberini Cibril'e veriyoruz,
diye ağıt yaktı.
Allah Resulü defnedildikten sonra Fatıma aleyhesselam: Ey Enes,
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerine toprak dökmeye gönlünüz nasıl
elverdi, diye sordu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Vay babamın ızdırabı" Bu onun bu sözleri söylerken
sesini yükseltmemiş olduğunu göstermektedir. Aksi takdirde Allah Resulü ona bu işi
yasaklardı.
Burada ızdıraptan kasıt da onun duyduğu ölüm acılarıdır.
Bedenine sair insanlar gibi acılar isabet ediyordu ki, daha önce geçtiği üzere
ona kat kat ecir verilsin.
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem defnedildikten sonra Fatıma:
Ey Enes ... dedi."
Fatıma aleyhesselam bu sözleriyle, bu işe kalkışmaları sebebiyle
onlara sitem ettiğine işaret etmektedir. Çünkü bu halleri, onların sahip
olduklarını bildiği Nebi efendimize karşı kalplerinin ileri derecede yumuşak
oluşuyla bağdaşmıyordu. Çünkü onu çok seviyorlardı. Enes ise onların durumunu
ve halini gözeterek ona cevap vermemişti. Halbuki hallisanı ile: Biz bunu gönül
hoşluğu ile yapmadık. Ancak onun emrine uyarak kendimizi bu işi yapmaya mecbur
ettik, diyordu.
Hadisten vefatı yakın olan bir ölü dolayısıyla duyulan acıyı
Fatıma aleyhesselam'ın söylediği şekilde: Vah babamın ızdırabı, diyerek dile
getirmenin caiz olduğu ve bu gibi hallerin yasak kılınmış ağıt yakmak
kabilinden olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
Fatıma aleyhesselam'ın bu şekilde söyleyişine itiraz etmemişti.
باب: آخر ما
تكلم به النبي
صلى الله عليه
وسلم.
84. NEBİ S.A.V.'iN SÖYLEDİĞİ SON SÖZLER
حدثنا بشر بن
محمد: حدثنا
عبد الله: قال
يونس: قال
الزهري:
أخبرني سعيد
بن المسيب في
رجال من أهل
العلم: أن
عائشة قالت:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول وهو
صحيح: (إنه لم
يقبض نبي
حتى يرى
مقعده من
الجنة، ثم
يخير). فلما
نزل به، ورأسه
على فخذي، غشي
عليه، ثم أفاق
فأشخص بصره
إلى سقف
البيت، ثم
قال: (اللهم
الرفيق الأعلى).
فقلت: إذا لا
يختارنا،
وعرفت أنه
الحديث الذي
كان يحدثنا
وهو صحيح،
قالت: فكانت
آخر كلمة تكلم
بها: (اللهم
الرفيق الأعلى).
[-4463-] Aişe r.anha dedi ki: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem sağlıklı iken şöyle derdi: Hiçbir Nebiin ruhu cennette
kalacağı yeri görmeden kabzedilmez. Sonra seçmekte serbest bırakılır. Sonra o
hastalanıp da başı dizimin üzerinde iken bayıldı. Sonra ayılınca, gözünü evin
tavanına dikerek: Allah'ım, er-Refiku'I-A'la diye buyurdu.
Bunun üzerine ben: O halde o bizi seçmeyecektir dedim ve sağlıklı
iken bize söylediği hadisinin bu hali dile getirdiğini anladım.
(Devamla) dedi ki: İşte bu onun söylediği son söz: Allah'ım
er-Refiku'l-A'la, demek oldu. "
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in söylediği son
sözler" Bu başlık altında Aişe r.anha yoluyla gelen hadisi zikretmiş
bulunmaktadır. Aişe bu sözleriyle Rafızllerin yaydığı "Nebi s.a.v. Ali'ye
halifeliği ve borçlarını ödemesini vasiyyet etti" şeklindeki iddialarına
işaret etmek istemiş gibidir.